23 Kasım 2011 Çarşamba
21 Kasım 2011 Pazartesi
huzur /yanlış adım
huzur dışarıdan bakıldığında çok basit ve kolay gibi gözükür...
huzurlu ve sağlıklı bir aile herkesin istediği bir şeydir..
iyi ve anlayışlı bir eş bulduğunda huzurlu bir aile kurman bir engelin yok gibi gözükür...
huzurlu olmanın birinci şartı kendi huzurunu bulmaktadır bence kendi iç huzurunu
bulamadıktan sonra karşıdan beklentiler artar ve sen karşı tarafın aradığı anlayışlı eş olamazsın
ve karşında da anlayışlı bir eş bulamazsın...
yani huzuru kendi içimizde bulmadan atılan her adım yanlış adımdır.............
huzurlu ve sağlıklı bir aile herkesin istediği bir şeydir..
iyi ve anlayışlı bir eş bulduğunda huzurlu bir aile kurman bir engelin yok gibi gözükür...
huzurlu olmanın birinci şartı kendi huzurunu bulmaktadır bence kendi iç huzurunu
bulamadıktan sonra karşıdan beklentiler artar ve sen karşı tarafın aradığı anlayışlı eş olamazsın
ve karşında da anlayışlı bir eş bulamazsın...
yani huzuru kendi içimizde bulmadan atılan her adım yanlış adımdır.............
20 Kasım 2011 Pazar
haftanın şiiri
Hüsran Sokağı
Sonunda ketum bir tarihe göçebe oldum
Adressiz kaldım bu yüzden bir rüzgâr gibi
Takıldım hiç büyümemiş bir çocuğun ardına
Vizem yok kimliğim sahte yollar mayın döşeli
Bir ömürde kaç sokak izi kalır geriye
Saçlarımın ıslaklığından anlıyorum
Orda bir çocukluğun yağmuruna varılır
Yarpuz kokusu uğurlar sizi görmezsiniz
Her sokak aslında bir patikadır
Yüzümde bir yama gibi duruyor zaman
Bütün aşkların kan grubu aynı olsa da
Ayrıdır çıkmazları son sözleri farklı
Gözlerinin rengine uymaz intiharları
Zaten hep gönüllüydü yanlışı yazgısına bulaştı
Küçük sevinçlerin büyük kederlerin sahibi
Güneşsiz bir gölge kansız bir yara oldu
Hüsran sokağında bir aşk daha vurdu kendini
A. Hicri İzgören
19 Kasım 2011 Cumartesi
18 Kasım 2011 Cuma
17 Kasım 2011 Perşembe
azrail
link
dün gece azrail ile bir görüşme yaptım.
kanepede oturmuş televizyon seyrediyordum birden karşıdaki kanepede beliri verdi..
önce ne olduğunu anlamadım .irkildim.yattığım yerden kalkıp karşısına geçtim..
_kimsin sen diye sordum..
_ben senin için geldim dedi..
_anlamadım yani kimsin sen.
_ben senin için son noktayım dedi.bitti buraya kadar dedi
önce biraz afalladım...
_ne nasıl yani falan diye saçmaladım.
sonra kendime gelmeye çalışarak toparlanmaya çalıştım.
_bitemez bu çok saçma benim yaşanmamış bir hayatım var daha deyip acıklı gözlerle ona baktım.
o buna hiç aldırmalı.karşısında perişan halde duruyordum o buna hiç aldırış etmedi.
_28 senedir dünyadasın ve hiçbir şey yaşamadın mı buna inanma mı beklemiyorsun herhalde dedi..
_evet yaşamadım hayat önümden akıp gidiyordu ve ona yetişememem için engeller çıkarıyordu önüme
o kadar çok engel vardı ki
_ hayır dedi engellerin hepsini kendin çıkarıyordun .yaşanmamış hayatının tek suçlusu sensin başka suçlu arama dedi
ben öylece kalakaldım hiç bir şey diyemedim.öylece kaldım ..
sabah uyandığımda her yanım tutulmuştu kanepe uyuya kaldığım için bir de kafamda tek cümle kalmıştı
'yaşamadığın hayatının tek suçlusu sensin'
16 Kasım 2011 Çarşamba
geçmişin hayaletleri
geçmişin hayaletleri peşimdeydi bugün
o niye öyle bu niye böyle diye kafamın içindeydiler bütün gün ...
o gün öyle olmasaydı da böyle olsaydı bugün her şey daha mi iyi olurdu yoksa mi kötü..
kelebek etkisi var mıydı ...
yada o gün o olmasaydı başka bir şey olacaktı ve her şey aynı olacaktı...
sınırlı belli bir kader miydi yaşadıklarım...
böyle dolanıp durdum bütün gün ...
bu sonbahar bana hiç yaramıyor ...
dışarıda yağmur çiteliyor..
kafamda sorular beynimi kemiriyor...
gün akşama dönüyor...
yazının başı sonu başka oldu...ama işte öyle....
o niye öyle bu niye böyle diye kafamın içindeydiler bütün gün ...
o gün öyle olmasaydı da böyle olsaydı bugün her şey daha mi iyi olurdu yoksa mi kötü..
kelebek etkisi var mıydı ...
yada o gün o olmasaydı başka bir şey olacaktı ve her şey aynı olacaktı...
sınırlı belli bir kader miydi yaşadıklarım...
böyle dolanıp durdum bütün gün ...
bu sonbahar bana hiç yaramıyor ...
dışarıda yağmur çiteliyor..
kafamda sorular beynimi kemiriyor...
gün akşama dönüyor...
yazının başı sonu başka oldu...ama işte öyle....
15 Kasım 2011 Salı
14 Kasım 2011 Pazartesi
13 Kasım 2011 Pazar
haftanın şiiri
Maviüstünde yağmurdan başka hiçbir şey yoktu anlam olmak için yeterince çıplaktın şiirin nasıl bir şey olması gerektiğini hatırlatıyordu gözlerin, sana böyle inandım: ben inanmak için şiir yazıyorum, gözlerin cihangir'i hatırlatıyordu, hayal içinde fakir üsküdar'dan o rüyaya baktım: maviydin bir özletip bir geri çekiyordun denizlerini! usul usul inandım güzelliğin hatırına yağan yağmurun üstümüzde hakkı vardır, inandım uzak bir mavi kızın gözlerindeki bulut burada içimize yağacaktır, inandım, mavi bir yağmurluğun da olsa şiirden ıslanırdın! gövdene de böyle inandım, duruydu, şiirin nasıl bir şey olması gerektiğini hatırlatıyordu: öyle çıplaktın ki içinde şiirden başka hiçbir şey yoktu, gövden neyi hatırlatıyorsa ona inanıyorum, beni hatırılamasa da, biliyorum bazı uzaklıkların hiç mektup beklemediğini... bazı şiirler de bekleyemiyor yağmurun dinmesini!(40 Şiir ve Bir’den)Haydar ERGÜLEN
11 Kasım 2011 Cuma
9 Kasım 2011 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)