Somebody That I Used To Know by Gotye on Grooveshark

2 Ocak 2011 Pazar

EL SALVATOR CUMHURİYETİ


El SalvadorOrta Amerika'da yer alan yaklaşık 6.9 milyonluk nüfusa sahip bir ülkedir. Ülke, batıda Guatemala'ya, kuzey ve doğuda Honduras'a komşudur. Güneyinde Büyük Okyanus bulunur.
El Salvador, Amerika anakarasının nüfus yoğunluğu en fazla olan ülkesidir (özellikle başkent, San Salvador) ve ayrıca bölgenin en sanayileşmiş ülkesidir. Resmi adı El Salvador Cumhuriyeti'dir (İspanyolcaRepública de El SalvadorIPA[re'puβlika ðe el salβa'ðor]). Ülke İsa peygambere atfen "Kurtarıcı" anlamına gelen İspanyolca karşılığından gelmektedir ve toprakları İspanyol himayesi öncesinde Cuscatlán diye adlandırılmıştır.

Tarihi [değiştir]

İspanyol kaşif Pedro de Alvarado 1524 yılında Meksika'dan yola çıkarak El Salvador adını verdiği yere geldiğinde, burada yerliler yaşıyordu. İspanya, El Salvador ile birlikte etrafındaki birçok ülkeyi 300 sene boyunca işgal etti. 1821 yılına kadar Guetamala'ya bağlı bir eyalet olan ülke, buradaki İspanyol yönetiminin sona ermesinden sonra 1823 yılındaOrta Amerika Federasyonu içerisinde bulunan bir ülke oldu. Federasyonun 1840'ta dağılmasından sonra 30 Ocak 1841'de bağımsızlığını ilân etti.
1970'li yıllarda sağ ve sol çatışmalarına sahne olan ülke, 1979 yılında cuntacıların iktidara gelmesi ile duruldu. Cunta bazı reformları başlattı fakat şiddet tırmanmaya devam etti.1981'de Marksist gerillalara karşı ABD yardım yolladı.

Nüfus [değiştir]

Nüfusun etnik dağılımı: melez %90, Amerika yerlileri %1, beyaz ırk %9 olup halkın çoğunluğu Katoliktir. (%86)
Ülkede İspanyolcaNahua (Amerika yerlileri arasında yaygındır) dilleri konuşulur. Ülkenin okur yazar oranı %80.2 dir.
Slogan"Dios, Unión, Libertad"  (İspanyolca)
"Tanrı, Birlik, Özgürlük"








bugünkü köşe yazılarından aklımda kalanlar

Akşamüstlerinin melankolisi... En güzel günün bile iç sıkıntısıyla kapanmasına yol açan bu duygunun altında ne var? Var olmanın, dünyada bulunmanın yorgunluğu...haşmet babaoğlu
...................................................................................................................................................................
Akşamüstlerinin melankolisi... En güzel günün bile iç sıkıntısıyla kapanmasına yol açan bu duygunun altında ne var? Var olmanın, dünyada bulunmanın yorgunluğu...HINCAL ULUÇ
.................................................................................................................................................................
 Mesela önce gidip bir zahmet kan sayımı yaptırıp demir eksikliği var mı yok mu anlamak. Ancak içimde nasıl kök saldığını bilmediğim bir alaturka ve cahil varoş kadını yaşıyor ki, bıraksam bütün gün pijamayla Yemekteyiz seyredip sucuk ekmek yiyebilir ve hiç sıkılmaz! Bu kadın genellikle hastalıkları internetten araştırıp kendine teşhis koyup, kâh maydonoz, kâh ısırgan otu, kâh pekmezle tedavi etmeye çalışır...GÜLSE BİRSEL
................................................................................................................................................................
İçtenlikle anlıyorum. Böyle insan oluyor, böyle büyüyor, oluyor, olgunlaşıyoruz. Beşer pişmanlıkla güzelleşir. Yeter ki hafızası nisyanla malul olmasın. Yani unutmasın. ...KORAY ÇALIŞKAN

Bu sene kesin küresel ısınmayla ilgili bi şeyler yapacağım. Havalar iyice sıcakladı. KAAN SEZYUM

...................................................................................................................................................................
Mamak zindanında, özel günler, özel zulümler demekti.
Eller bayram eder, biz gam ederdik.
Derken efendim, yıllar sonra salıverildik. SIRRI SÜREYYA ÖNDER

...................................................................................................................................


İşinin ehli olan, ama biraz dalgınca bir ebeyi çağırmışlar bir doğum için.
Ebe, elinde gerekli aletlerin bulunduğu küçük çantasıyla gelmiş eve, hemen annenin odasına girmiş ve kocasına:
-Lütfen çıkın dışarı, demiş; sizi ilgilendiren bir iş değil bu...
* * *
Aradan 10 dakika ya geçmiş, ya geçmemiş; ebe başını oda kapısından dışarı çıkarıp, kapının önünde bekleyen kocaya:
-Bir kerpeten var mı, demiş?
* * *
Koca kaygılı:
-Ne kerpeteni, demiş?
-Hemen bir kerpeten getirin, kaygılanmayın. Mesleğimin ehliyim ben.
* * *
Adamcağız koşturup bir kerpeten getirmiş ebeye ve 15 dakika sonra odanın kapısı yine açılmış, ebe:
-Büyükçe bir İngiliz anahtarı var mı, diyormuş.
* * *
Kocanın yüzü mosmor:
-Ne oluyor, siz ne yapıyorsunuz içerde, diye bağırmaya başlamış.
* * *
Ebe:
-Merak etmeyin, diyormuş. Diplomalı bir ebeyim ben. Bana bir İngiliz anahtarı getirin çabucak.
* * *
Adam, İngiliz anahtarını da getirmiş.
İçerden birtakım metalik gürültüler geliyormuş; bink, klank, brum, tınk, diye...
Bir çeyrek saat de böyle geçmiş.
* * *
Sonunda ebenin başı, kapıdan yine gözükmüş:
-Bir başka ebe çağırın, demiş; çok uğraştım ama bir türlü açamadım çantamı...ÇETİN ALTAN

....................................................................................................................................................................

“Kaç Zil Kaldı Örtmenim”, Güneydoğu gerçeğine açılmış, yalansız bir pencere ve bugünlerde okunacak en iyi kitap..CAN DÜNDAR

....................................................................................................................................................................

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Blogroll

Yasemin's bookshelf: read

Bliss: A NovelEngereğin Gözündeki KamaşmaBir kedi, bir adam, bir olumLeyla'nın EviSilver WeddingWhitethorn Woods

More of Yasemin's books »
Book recommendations, book reviews, quotes, book clubs, book trivia, book lists