Somebody That I Used To Know by Gotye on Grooveshark

31 Mayıs 2011 Salı

KATRE-İ MATEM/ İSKENDER PALA


taze toprak kokusunun ölüm kokusu da demek olduğunu ilk defa fark ediyorlardı.
KATRE-İ MATEM
İSKENDER  PALA

30 Mayıs 2011 Pazartesi

nerden biliyorsun/how do you know

keyifli bir romantik romedi...
insanı yormadan keyifli bi iki saat geçirtiyor hoş ve güzel...
tuttum  bu kadını ..ilk kez izliyorum ve çok samimi ve doğal 
buldum... 

29 Mayıs 2011 Pazar

İCLAL AYDIN


Kim birini yaralarından sevmeye başlasa böyle olmaz mı zaten... Acımaz mı sevilenin gözleri...

Acıyan gözler güçlenen yüreğin yüzdeki yansımasıdır aslında. Çeliğe su vermek gibi...

Birini yarasından sevmek yüreği suya kavuşturmaktır... Yürek çeliğe işte böyle dönüşür...
                                                           İCLAL AYDIN/ VATAN

28 Mayıs 2011 Cumartesi

yanardağ


yanardağ patlaması sonucu oluşan kül bulutları gibiyim...
içindekiler den kurtulmanın ferahlığı ve
yeni bir patlanın tedirginliği içindeyim...

27 Mayıs 2011 Cuma

THE THIN RED LINE/İNCE KIRMIZI HAT


bu kadar değişik şekillerde yaşayan kişi sen kimsin...
sonunda ölüm senide yakalayacak...
sende doğacak olan şeylerin kaynağı olacaksın..
senin zaferin mahreme tin barışın gerçeğin...
sen ruha huzur verirsin ve anlayış ve cesaret...
insanı rahatlatırsın...
izlediğim en iyi savaş filmi diyebilirim...
çok güzeldi....çok etkileyici...
şiir gibi bir  filmdi...
çok sevdimmm...



24 Mayıs 2011 Salı

AHMET TELLİ/BELKİ YİNE GELİRİM




Belki Yine Gelirim

Cemile Çakır hocaya

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa
bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
ama bir tufan az mı gelir yoksa, yine de
yırtılan ve parçalanan birşeyler olmalı mutlaka
hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler

Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent
ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü

Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini
bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki
onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan
kadınları güzelleştiren herhalde onlardı
"Tükürsem cinayet sayılır" diyordu birisi
tükürsek cinayet sayılıyor artık
ama nerde kaldılar, özledim gülüşlerini onların

Uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara
tek yaprak bile kımıldamıyor nedense
ve tek tek söndürüyor ışıklarını varoşlar
alnımı kırık bir cama yaslıyorum, kanıyor
kanımın pıhtılarında güllerin serinliği
ve fakat bir cellat gibi yetişiyor pusudaki
Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum
okuduğum bütün kitaplar paramparça
çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma
bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent
bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum
sırnaşık aydınlar, arabesk hüzünler
bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma

Sesler gittikçe azalıyor, kuşlar azalıyor
ve ne zaman yolum düşse vurulduğun yere
kızgın bir halka oluyor boynumda o sokak
Hüznü yalnız atlarımız duyuyor artık
biz çoktan unutmuşuz böyle şeyleri
ama içimde bir sırtlanın dalgın duruşu
ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

İçimde zaptedilmez bir kırma isteği
dizginlerini koparan bir at sanki bu
soluksoluğa kalıyorum her sonbahar
ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa
bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum
bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim

Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa
birgün gelirsek hangi kent güzelleşmez
şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı
geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye
Devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür
sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak
ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa
bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü
ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün

biraz ordan biraz burdan



 Fatih ve Eyüp belediyesinin muhafazakâr aile danışmanı Sibel Üresin'den şok açıklama! 'Çok eşlilik yasal olsun'...


bu tür insanlar muhafazakar kesim olarak tanınıyor ya işte o zaman daha sinir bozucu oluyorlar....
ne islam dininin i sini bilmeden her haltı bildikleri sanıyorlar..



MHP ve AK Parti kaset skandalları ile ilgili olarak adres gösterdi

siyaset çok çirkinleşiyor çok  fazla ...bu kadarı çok fazla çok ucuz .....

ABD’nin en büyük metropollerinden New York’ta şehir konseyinin çıkardığı bir yasayla kamuya açık park, bahçe, plaj ve kalabalık merkezlerde sigara içmek yasaklandı

bence burada da olmalı

Geçen haftalarda Malatya Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve NT mağazaları bir araya gelip, Guinness Rekorlar Kitabı’na girebilmek için Malatya İnönü Stadı’nda bir rekor denemesi yaptı. Rekor denemesi aynı anda aynı yerde aynı kitabu okuyan en kalabalık topluluk olma üzerine. 22bin kişi toplanıyor ve “sözde kitapsever”ler Victor Hugo’nun Sefilleri’ni hep bir ağızdan okuyor. 
bu saçma olmuş bence kitap okumak çok özel  bir olay ...evde olacaksın... yalnız olacak...güzel bir müzik da olabilr söyle sakin bir müzik ve sonra okuyacağın kitabı seçeceksin... sonra yavaş yavaş sindire sindire okuyacaksın...




21 Mayıs 2011 Cumartesi

Üç sözcükten oluşan bir cümleye (Hayat buymuş demek) sığacak denli yalındır yaşam." Ferit Edgü / ÇIĞLIK

20 Mayıs 2011 Cuma

SEÇİM YAKLAŞIYOR... VE SİYASİLER  HER YERİ HIZLA VE DAHA ÇOK KİRLETİYORLAR...
TELEVİZYONLARI ,ÇEVREYİ VE SİYASETİ HIZLA KİRLETİYORLAR...


ÜSKÜDAR'A GİDERKEN

tv dünyasındaki yeni dizim budur. çok güzel ,sade, basit
insani yormadan keyifli bir saat geçirtiyor...

18 Mayıs 2011 Çarşamba

Şener şen / arabesk

Şener şen  ARABESK filminin en favori  sahnelerim den bir tanesidir çok severim

edip cansever /adsız bir çiçek

Adsız Bir Çiçek

Rengini dünyaya ilk defa sunan
Adsız bir çiçek gibi parlıyorsa gözlerim
Sevgilim
Bana "sen bir şairsin" dediğin zaman.

Yalnız sana yazıyorum bu şiiri
İstersen bir şiir gibi okuma
Çünkü her yıl yeniden yazacağım onu
Soğuklar başlayınca havalanıp
Millerce yol katettikten sonra
Güneyi tadan bir kuşun sevinciyle.

Ve yazmış olacağım bir de
Her dönemde her çağda
Sevdanın kendine özgü diliyle



Edip Cansever

kafamdaki sorular??


doğru insani bulmak
?

hayat sınavındaki en zor soru olsa gerek....

bir kare  doğru bulmak için bir çok soruya cevap bulmak gerekiyor...

doğru kişinin ne kadar doğru olması gerekiyor...
?
neye ve  kime göre doğru olması gerekiyor..
?
ne kadar doğru olması gerekiyor  ...
?

bir yanlış tüm doğruları götürür  mü 
sana göre doğru olması herkese göre doğru olmasını  gerektirir mi
?
sen ne kadar doğrusun peki
senin doğrun olsa bile sen ne kadar onun doğrususun
?
iki doğrudan bir doğru   elde edilir mi
?
bir yanlış bir doğrudan yanlış mı çıkar doğru mu
?
bir insan tamaman doğru   olabilir mi
?

11 Mayıs 2011 Çarşamba

biraz oradan biraz buradan

 bahar geldi sandık ... ama  bugün  yağmurlar kendini gösterdi yine ...hava da buz gibiydi...
küresel ısınmadan herhalde ne kış zamanında geliyor ne de yaz...

Türkiye seçime  giderken liderken daha bir sevimsiz gelmeye başladı ...bu  seçimde mi
düzeysizlik en altta yoksa her seçim dönemi böyleydi bilmiyorum...

'okyanus ötesi '  deyimin anlamı ne ... yani fetullah gülen'e sesleniliyor...orası tamamda .. neden açık açık
fetullah gülen denmiyor.. kimden ve neden korkuluyor....

 ygs de şifre olayında savcılık takipsizlik  kararı vermiş... şifre var ama kopya yokmuş.. kopya yoksa şifre niye var...


9 Mayıs 2011 Pazartesi

V FOR VENDETTA

Vbu maskenin altında bir yüz var...
ancak benim değil.
ne altındaki kaslardan daha "ben"dir
o yüz...
ne de altındaki kemiklerden.
bu maskenin altında
etten daha fazlası var.
bu maskenin altında
bir fikir var!
ve fikirler kurşun geçirmez!..
Hatırla, 5 kasım gecesini hatırla
Barutu, ihaneti ve komployu
Hiç bir neden bilmiyorum ki gerektirsin
Barut komplosunun unutulmasını
V
gerçekten çok sevdigim ender filmlerden oldu.
çok sevdim...

edip cansever /acaba



Acaba

Dönelim
Döndürsün bizi
Kalbin akıp giden bulutlara benzeyen sesi
Yağmursuz bir yağmura açılmış kapılardan
Ve akılda kalan bir yokuştan
Ve yalnız çocuklara özgü o sonsuz sinema koltuklarından
Ve çocukluktan
Dönelim
Dönelim mi biz
Gençlikten, oralardan
Mutluluğu bir kabuk gibi saran mutsuzluklardan
Dönelim mi acıya
Acıya, büyük acıya
Ve soralım mı acaba
Ey büyük yalnızlık insansan eğer
Bir kaya
Dalgalar yalarken onu
O bakarken kaskatı kalabalıklara
Ah, kalbin bulut bulut akan sesi.

Bütünüyle bir semte benziyor Ruhi Bey
Binlerce, on binlerce kedinin hep birden kımıldadığı
Kedilerden örülmüş bir semte
Ve soğuk bir tuvalde yerini bulamamış renkler gibi
Soğuk ve ayakta tutan çelişkileri
Bir görünümden bir başka görünüme kolayca sıçranan
Her şeyin, ama herşeyin çok dıştan farkedildiği
Eh belki de bir satır fazlalığı ya da bir satır eksikliği
Belki de genç bir şairden ödünç alınan.

Yürüyor mu, yürümeyi mi düşünüyor Ruhi Bey
Düşünmesi daha mı sonra koyuluyor yola
Nereye gidecek ama, nereye varacak sanki
Yoksa bir oyun tadı mı buluyor bunda
Oyundan atılmaktan korkmayan bir oyuncu gibi
Boşvermiş de sanki oyunun kurallarına
Üstelik son bölümde, perdenin kapanmasına
Azıcık vakit kalmış
Ya da vakit var daha. Ama ne çıkar
Gövdenin yazgıya başkaldırması mı
Ruhi Beyin
Başkaldırması mı yoksa

        Vaktinden önce anlamanın şaşkınlığı mı
        Vaktinde anlamanın sevinci mi
        Ya da biraz geç kalmanın
        O gereksiz tedirginliği mi
        Hangisi

Ama belli ki sonundayız her şeyin
En sonunda.



6 Mayıs 2011 Cuma

yanlızlık ömür boyu

kaybedenler kulübü

bazı filmler vardır izlersin ve susarsın işte öyle bir film

6 mayıs 1972

6 mayıs 1972
 Ben Amerikan emperyalizmine, Sovyet revizyonizmine, Romen soytarılığına, Bulgar dalkavukluğuna karşı bir Türk devrimcisiyim.
deniz gezmiş

İddianamede geçen ve bana atfedilen bir cümleyi kabul etmiyorum. Ben silahımı halka ve orduya karşı kullanmadım, ancak vatan hainlerine karşı kullanmak maksadıyla taşıdım ve 'halka ve orduya karşı kullanırım' şeklinde beyanda bulunmadım.
deniz gezmiş
Ben ülkemin bağımsızlığı ve halkımın mutluluğu için şerefimle bir defa ölüyorum! Sizler bizi asanlar şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz! Biz halkımızın hizmetindeyiz! Sizler Amerika'nın hizmetindesinizYaşasın devrimciler!Kahrolsun faşizm
yusuf aslan
Ben şahsi hiçbir çıkar gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım!
Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım!
Bundan sonra bu bayrağı Türk halkına emanet ediyorum!
Yaşasın işçiler, köylüler ve yaşasın devrimciler. Kahrolsun faşizm

hüseyin inan

YİNON MUALLEM/BREATH

DOKUNMA İNTERNETİME


4 Mayıs 2011 Çarşamba

ABD USABE BİN LADİNİ ÖLDÜRDÜ..


ABD USABE BİN LADİNİ ÖDÜRDÜ....
BU HABER BENİ HİÇ ŞAŞIRMADI...
NEDEN ACABA...
YANİ BU HABERE HİÇ ŞAŞIRMADIMI FARK ETTİM .
VE BUNA ŞAŞIRDIM .. YANİ BU GARİP..
' ABD USABE BİN LADİNİ ÖLDÜRDÜ' CÜMLESİ BENİM
İÇİN 'BÜGÜN NE YESEK ACABA'DAN BİR FARKI YOKTU...
O KADAR BEKLENDİK BİR DURUMDU YANİ..
ABD EN BÜYÜK DÜŞMANI ÖLDÜRDÜ
 BU ZATEN BİLİNİYORDU GİBİ ZATEN
BU DURUMU O KADAR KANIKSAMIŞIZ GİBİ...
BU  ÇOK BEKLENDİK BİR HARAKETMİŞ GİBİ..

BU ÇOK ŞAÇMA  BİR DURUM SANKİ ...
YANİ  ABD  LİBYAYA  SALDIRMASINADA
ŞAŞIRMADIM..
YANİ ABD NİN HER YAPTIĞINI KANIKSAMIŞIZ GİBİ
BİR DURUM ..
YANİ ABD NİN YAPTIĞI ŞEYLERİN DOĞRU YADA YANLIŞ OLMASIYLA İLGİLENMİYORUZ
ARTIK 

ÇOK SIRADAN VE DOĞAL GİBİ GÖRÜNMEYE BAŞLADI  YAPTIKLARI HERŞEY...






onlar


onların istediğini gibi olmaya çalışırsın ....
onların istedikleri yaparsın....
onların istedikleri gibi giyinir...
onların söylediklerini tasdik edersin...
tek derdin biraz huzurdur...
aman huzur bozulmasında bunlar ne ki dersin...
ama onlar affetmezler...
en ufak bir sorunu büyütürler de büyütürler...
huzuru bozmak için  kol gezerler...
gözleri sürekli senin üzerindedir...
bir hata yapmalı beklerler...
ve sen bu hatayı yaptığında ...
hiçbir şeyi affetmezler....
her şeyi yıkarlar  ....
yok etmeyi hazırdırlar zaten...

senin kendinden  vazgeçme pahasına kurduğun
dünyayı yok ederler..
ne yapsan olmayacaktır zaten...

2 Mayıs 2011 Pazartesi

AHMET TELLİ/AŞK BİTTİ


          AŞK BİTTİ 
                           F.E.S. ve öbürleri için 
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da 
      Uzun bir hastalık gibi 
      Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi 
      Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı 
      Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi 
Bitti. 
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da 
Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi 
Sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır 
İhmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım 
Pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim 
Belki bir yağmur yağar akşama doğru 
Yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım 
Aşk da bitti diyordu ya bir şair 
Aşk bitti işte tam da öyle 
            AHMET TELLİ     

1 Mayıs 2011 Pazar

bugünkü köşe yazılarından aklımda kalanlar

‘1 Mayıs’ yeryüzünde 1890’dan beri kutlanıyormuş.

Osmanlı’da ise ilk kez 1906 yılında kutlanmış. Sonra da 12 Eylül Cuntası, 134 ülkede kutlanan bu bayramı bizde yasaklamış.

Uzmanlar 15 sene içinde dünya nüfusunun yarısından fazlasının ‘orta sınıflardan’ oluşacağını söylüyor, üretim biçiminin ‘kol gücünden beyin gücüne’ geçtiği bu çağda ‘işçi sınıfı’ neredeyse yok olurken Türkiye’de işçi olmak, hâlâ her anlamda sorun...
SANEM ALTAN
_______________________________________________________________________________

Mutluluklarımızı hatırlamakta zorlanırız. O yüzden de çoğu zaman uydurur ve abartırız. Ama ya mutsuzluklarımız?.. Bir Arap atasözünün dediği gibi; "insanın hafızası mutsuzluklarıyla aynı yaştadır."
HAŞMET BABAOĞLU
__________________________________________________________________
 Bir kere açığa düşmeye gör, yandığının resmidir.
Artık ne yapsan, ne etsen laf dinletemezsin.
“Bunlar vaktiyle Boğaz Köprüsü’ne de karşı çıkmıştı” kartını ellerinde tutanlar, o kartı 40 yıldır hiç bıkmadan, usanmadan sallar dururlar.
AHMET ALTAN
________________________________________________________________________

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Blogroll

Yasemin's bookshelf: read

Bliss: A NovelEngereğin Gözündeki KamaşmaBir kedi, bir adam, bir olumLeyla'nın EviSilver WeddingWhitethorn Woods

More of Yasemin's books »
Book recommendations, book reviews, quotes, book clubs, book trivia, book lists