Somebody That I Used To Know by Gotye on Grooveshark

16 Ocak 2011 Pazar

deneme A

gözlerin anlamsız bakıyor artık bana dedin beni terk ederken... 
hala gidenin sen olduğunu terk edenin sen olduğunu düşünüyordun...
benim senden çoktan gittiğimi bile anlamamıştın
evet gözlerim anlamsız bakıyor artık sana 
çünkü bende anlamın çoktan bitti ....
biliyor musun beni öyle bitirdin öyle yordun ki 
hayata da artık anlamsız gözlerle bakıyorum.... 

bugünkü köşe yazılarından aklımda kalanlar

Çünkü Atatürk, Profesör Kreiser’in de kabul ettiği gibi 1933-34’ten sonra siyasette eski konumuna sahip değildi. Yine çok etkili bir karizmatik liderdi ama gerek sağlık nedenleri, gerekse özel koşulları nedeniyle daha çok köşke kapanmıştı. (Bu konuda Çankaya kayıtlarına bakanlar onun en erken öğleden sonra 15.30’da kalkmış olduğunu görürler.)
O yıllardan sonra CHP hükümetleri ve Türk basını yükselmekte olan Alman Nazizmi etkileri altına girmişti.
O tarihlerden bugüne kadar birçok kişi, grup, parti ve özellikle darbeler döneminde ordu kendine özgü bir ‘Kemalizm’ anlayışıyla ortaya çıktı.
1960, 71, 80 ve 28 Şubat’ın maskesi Kemalizm’di. Bunun her zaman, bir kişiye karşı yapılacak büyük bir haksızlık olduğunu düşündüm.

                                                                                                   ZÜLFÜ LİVANELİ
__________________________________________________________________________________________
Sevilmek güzelleştirir insanı. Kesindir bu. Ama güzel olduğunuz için sevileceğiniz noktasında bir kesinlik yoktur. 

***

Ne işle uğraştığını soruyorum... Kısık bir sesle ve çok bildik bir meslekten söz ediyormuş gibi karşılık veriyor: "Bekliyorum." Ardından bakışlarımı fark edip sakin bir gülümseyiş eşliğinde "bilir misin, nasıl yorucu bir iştir" diyor... Sonra öğreniyorum; sevdiği kız yıllar önce okumaya büyük şehire gittiğinden beri yarı deli, yarı akıllıymış. Kasabanın meydanındaki bu kahvede öğleden sonraları oturur, beklermiş!.. Oradan ayrılmak üzere minibüse binmeden önce yine kahveye uğruyorum. Yine oturuyor. Önünde boş bir çay bardağı. Şakaklarındaki kırlaşmış saçlara bakıyorum. Ne çok zaman geçmiş demek ki! Ama ya hali tavrı, oturuşu... Bu nasıl bir kararlılıktır! Ürperiyorum. Karşımdaki şey delilik mi? Evet! Ama ne yalan söyleyeyim, basbayağı aşk var duruşunda!

***

Hayal kırıklığı! Tut beni, der sevgili, düşüyorum! Oysa onu uçuyor sanmış, öyle sevmişizdir.
 HAŞMET BABAOĞLU
______________________________________________________________________________________________
Demokraside susturma yoktur. Demokrat kimseye "Sus" demez. Derse kendini inkâr etmiş olur. Derse, faşistten de tehlikeli, maskeli faşist olur. Çünkü faşisti bilir, önlem alırsınız. Ama demokrat kisveli olan sizi kandırmaya devam edebilir.
HINCAL ULUÇ
__________________________________________________________________________________

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Blogroll

Yasemin's bookshelf: read

Bliss: A NovelEngereğin Gözündeki KamaşmaBir kedi, bir adam, bir olumLeyla'nın EviSilver WeddingWhitethorn Woods

More of Yasemin's books »
Book recommendations, book reviews, quotes, book clubs, book trivia, book lists