bir inşaatın içinde bir duvarın arkasında çömelmiş önünde bir çuval parayla öylece duruyordu.ne yapacağını bilmeden bekliyordu kendini kapana sıkışmış gibi hissediyordu. ne yapacağını gerçekten bilmiyordu.
bu noktaya nasıl gelmişti bilmiyordu daha doğrusu hatırlamıyordu kafası bulanıktı uzun süredir hayatına bir sis bulutunun arkasından bakar gibiydi.
pencereden dışarı bakmak istedi belki onu aramayı bırakıp gitmişlerdi diye düşündü. ama pencereyle arasında uzun bir mesafe vardı ve saklandığı yerden çıkmaya korkuyordu ama harekete geçmesi ,bir şey yapması gerekiyordu sonsuza kadar burada saklanamazdı.sağ tarafa dönüp çömelmiş bir halde yavaş yavaş pencereye yaklaşmaya çalıştı ayakları fena halde uyuşmuştu hareket ettirmekte zorlandı bir kaç adım attı ama daha fazla
yürüyemedi oturduğu yere yığındı. ayağa kalkıp bir süre üstüne basmalıydı yoksa bu ayaklarla yürümesi imkansızdı.
en yakın duvarın yanına gitti.kendini duvara yaslayarak dikildi .bedenini duvara sürterek duvarın sonuna kadar yan yan yürüdü duvar bittiğinde önce ne yapacağını bilemedi sonra koşar adım pencere yöneldi pencerenin yanındaki
duvara yaslandı bir müddet öylece durdu ani bir hareketle başını pencereden dışarı uzattı etrafı kolaçan etti.hemen kafasını içeri çekti tekrar duvara yaslandı. bir oh çekti içi rahatlamıştı. etrafta kimse yoktu koşarak paraların olduğu tarafa gitti. çuvalı kucakladı. kapıya doğru yöneldi bir an duraksadı sonra vazgeçti.duvara yaslandı kendisini öylece bıraktı ve duvarın dibine öylece yığılıp kaldı .bir süre hiçbir şey düşünmeden
öylece kaldı. öylece boşluğa bakarken birden gözleri fal taşı gibi açıldı dehşet içinde yaptıklarını düşünmeye başladı.mırıldanmaya başladı ben ne yaptım ...ben ne yaptım.... ben ne yaptım...
bir banka soymuştu evet bunu yapmıştı kucağındaki çuval bunun kanıtıydı .... kaçarken de bir güvenlik görevlisi vurmuştu evet bunu da yapmıştı elbisesinde ki kanda bunun bunun kanıtıydı ...sonra sonra bir araba çalmıştı.evet bunu da yapmıştı araba dışarıda duruyordu onu çalılıkların arkasına saklamış üstünü de kapatmıştı.
peki ama şimdi ne yapacaktı bilmiyordu gerçekten bilmiyordu yaptıklarına inanamıyordu.yaptıkları delilikti .
evet delirmiş olmalıydı. ama şimdi aklı başına gelmişti ve ne yapacağını bilmiyordu ...
peki niye yapmıştı bunu esra için yapmıştı ...esra terk etmişti onu ... işsiz diye ...parası yok diye...
kurulu bir düzeni yok diye ...terk etmişti .... şimdi parası vardı işte hemde bir çuval parası vardı.
peki şimdi esra ya gitse dese ki bir çuval paramız kaçalım hayatımızı yaşayalım ...esra bunu kabul eder miydi...
hayır asla kabul etmezdi... aklı başında kızdı esra sonu olmayan bir maceraya hayatta atlamazdı bunu biliyordu.hatta esra hemen polisi arardı polis gelene kadar da kendisini oyalardı .akıllı kızdı esra...
o yüzden hayatta ona gidemezdi.... bunu biliyor da ... içinde esra ya gitmek için dayanılmaz bir istek duyuyordu... bak diyecekti ona bak senin için ne yaptım ..bak sana ne kadar aşığım gör işte... ondan sonra
hapse gitse de fark etmezdi...ama bunu yapmayacaktı bu riske girmeyecekti de ne yapacaktı onu bilmiyordu işte ... kime gidecekti kimden yardım isteyecekti onu bilmiyordu.. kime güvenebilirdi ki böyle bir durumda..
hem şimdi bir yalanda bulamazdı.... televizyonlar resmini vermişlerdir çoktan görüntüsü her yerdedir şimdi ...
yüzünü gizlemişti gerçi ama teknoloji onunda bir çaresine bakmıştır elbette...ne yapacaktı şimdi ...ne yapacaktı..sıkışıp kalmıştı bu harabe de kaderine terk edilmiş inşaatta ...kendisinin de bu inşaattan farksız olmadığını düşündü ...oda terk edilmişti..onun da bedeni harabe gibiydi ...ayrıca yorgun ve bitkindi...
uykusu gelmişti ... açtı ve tuvalete gitmesi gerekiyordu... ama o orada sıkışmış kalmıştı... ne yapacağını bilmiyordu... göz kapakları kapanıyordu .dirense bile biraz sonra ister istemez uykuya teslim olacaktı.direnmemeye karar verdi.uykuya teslim olacaktı. ne yapacağına sabah karar verecekti. burda güvendeydi nasıl olsa ...uyuyunca açlığınıda unutacaktı en iyisi uyumaktı.. bunları düşünürken gözkapakları çoktan kapanmıştı zaten....
bu noktaya nasıl gelmişti bilmiyordu daha doğrusu hatırlamıyordu kafası bulanıktı uzun süredir hayatına bir sis bulutunun arkasından bakar gibiydi.
pencereden dışarı bakmak istedi belki onu aramayı bırakıp gitmişlerdi diye düşündü. ama pencereyle arasında uzun bir mesafe vardı ve saklandığı yerden çıkmaya korkuyordu ama harekete geçmesi ,bir şey yapması gerekiyordu sonsuza kadar burada saklanamazdı.sağ tarafa dönüp çömelmiş bir halde yavaş yavaş pencereye yaklaşmaya çalıştı ayakları fena halde uyuşmuştu hareket ettirmekte zorlandı bir kaç adım attı ama daha fazla
yürüyemedi oturduğu yere yığındı. ayağa kalkıp bir süre üstüne basmalıydı yoksa bu ayaklarla yürümesi imkansızdı.
en yakın duvarın yanına gitti.kendini duvara yaslayarak dikildi .bedenini duvara sürterek duvarın sonuna kadar yan yan yürüdü duvar bittiğinde önce ne yapacağını bilemedi sonra koşar adım pencere yöneldi pencerenin yanındaki
duvara yaslandı bir müddet öylece durdu ani bir hareketle başını pencereden dışarı uzattı etrafı kolaçan etti.hemen kafasını içeri çekti tekrar duvara yaslandı. bir oh çekti içi rahatlamıştı. etrafta kimse yoktu koşarak paraların olduğu tarafa gitti. çuvalı kucakladı. kapıya doğru yöneldi bir an duraksadı sonra vazgeçti.duvara yaslandı kendisini öylece bıraktı ve duvarın dibine öylece yığılıp kaldı .bir süre hiçbir şey düşünmeden
öylece kaldı. öylece boşluğa bakarken birden gözleri fal taşı gibi açıldı dehşet içinde yaptıklarını düşünmeye başladı.mırıldanmaya başladı ben ne yaptım ...ben ne yaptım.... ben ne yaptım...
bir banka soymuştu evet bunu yapmıştı kucağındaki çuval bunun kanıtıydı .... kaçarken de bir güvenlik görevlisi vurmuştu evet bunu da yapmıştı elbisesinde ki kanda bunun bunun kanıtıydı ...sonra sonra bir araba çalmıştı.evet bunu da yapmıştı araba dışarıda duruyordu onu çalılıkların arkasına saklamış üstünü de kapatmıştı.
peki ama şimdi ne yapacaktı bilmiyordu gerçekten bilmiyordu yaptıklarına inanamıyordu.yaptıkları delilikti .
evet delirmiş olmalıydı. ama şimdi aklı başına gelmişti ve ne yapacağını bilmiyordu ...
peki niye yapmıştı bunu esra için yapmıştı ...esra terk etmişti onu ... işsiz diye ...parası yok diye...
kurulu bir düzeni yok diye ...terk etmişti .... şimdi parası vardı işte hemde bir çuval parası vardı.
peki şimdi esra ya gitse dese ki bir çuval paramız kaçalım hayatımızı yaşayalım ...esra bunu kabul eder miydi...
hayır asla kabul etmezdi... aklı başında kızdı esra sonu olmayan bir maceraya hayatta atlamazdı bunu biliyordu.hatta esra hemen polisi arardı polis gelene kadar da kendisini oyalardı .akıllı kızdı esra...
o yüzden hayatta ona gidemezdi.... bunu biliyor da ... içinde esra ya gitmek için dayanılmaz bir istek duyuyordu... bak diyecekti ona bak senin için ne yaptım ..bak sana ne kadar aşığım gör işte... ondan sonra
hapse gitse de fark etmezdi...ama bunu yapmayacaktı bu riske girmeyecekti de ne yapacaktı onu bilmiyordu işte ... kime gidecekti kimden yardım isteyecekti onu bilmiyordu.. kime güvenebilirdi ki böyle bir durumda..
hem şimdi bir yalanda bulamazdı.... televizyonlar resmini vermişlerdir çoktan görüntüsü her yerdedir şimdi ...
yüzünü gizlemişti gerçi ama teknoloji onunda bir çaresine bakmıştır elbette...ne yapacaktı şimdi ...ne yapacaktı..sıkışıp kalmıştı bu harabe de kaderine terk edilmiş inşaatta ...kendisinin de bu inşaattan farksız olmadığını düşündü ...oda terk edilmişti..onun da bedeni harabe gibiydi ...ayrıca yorgun ve bitkindi...
uykusu gelmişti ... açtı ve tuvalete gitmesi gerekiyordu... ama o orada sıkışmış kalmıştı... ne yapacağını bilmiyordu... göz kapakları kapanıyordu .dirense bile biraz sonra ister istemez uykuya teslim olacaktı.direnmemeye karar verdi.uykuya teslim olacaktı. ne yapacağına sabah karar verecekti. burda güvendeydi nasıl olsa ...uyuyunca açlığınıda unutacaktı en iyisi uyumaktı.. bunları düşünürken gözkapakları çoktan kapanmıştı zaten....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder