İclal Aydın - iclal@gazetevatan.com
--------------------------------------------------------------------------------
Evini mantolamak için buzdolabı kapağı kullanan da var, evinin önündeki yolda toz kalkıyor diye yolun ortasına üç adet eski televizyon koyan da...
Köyünü satışa çıkaran ağa da var, genel başkanının kararını Yargıtay’a taşıyan da...
Başbakanı kedi gibi çizen de var, ana muhalefet liderini dansöz olarak çizen de...
Ananı da al git diyen bir parti lideri de var “analarını satarlar” yazıp sonra çekip gitmek zorunda kalan da...
***
Türkiye’nin bütün ilçelerinin adını ezbere sayan, beş basamaklı sayıları kafadan çarpan bir çobanla tanıştım az önce... İş arıyorum dedi...
Oya Başar’la sohbet ettim; “Ne kanser, ne başka bir dert yıkabilir; insan yaşamak istesin yeter ki” dedi...
Bir gün önce Suna Dumankaya “Kefirle yüzünüze maske yapabilirsiniz” demişti...
“Neyin mikrop olduğunu söylemek günümüz modern biyolojisi içinde geçmişteki kadar kolay değil” diyor NTV Bilim dergisi...
“Ece bir narlı pilav yapıyor, parmaklarını yersin” dedi telefonda Zerrin hanım..
“Joyce öldüğünde Dublin kalbimde yazılı olacak demiş. Burada bir hafta sonu geçirin, nedenini anlayacaksınız” diye yazmış Food and Travel dergisi...
Ve Radikal Gazetesi kıpırdamadan yatman gereken iki saat boyunca okunması en uygun boyut ve içerikteki tek gazete olmuş sanki...
Bütün bunlar olup bitiyor... Hayat.. Akıyor... Cümleler.. Tarifler... Uzayda bir yerde... Asılı...
***
“Geçmişteki her şeye bu kadar bağlı kalma, çocukluğundan beri taşıdığın her şey bazen değerli olmayabilir, belki de çöptür bunlar at kurtul” diyor arkadaşım...
Hak veriyorum...
İnsanlar arasında, onca farklı hayat, konu, konuşma, duruş içinde...
Hakikaten Kemal Kılıçdaroğlu gibi olmak istiyorum.
Bugünlerde en çok ona özeniyor, en çok onu beğeniyorum...
İşte bu: “Sevdim mi tam severim, sildim mi bir kalemde!” diyor sanki...
Rengârenk yurduma hayırlı uğurlu olsun.. İşte değişim budur!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder